Cümleyi Bölmek (3)

Bugünlerde okullarda, isim ve sıfat tamlamalarını, ve bilumum kelime gruplarını anlam bütünlüğünü bir kenara bırakarak kasten tam göbekten bölmenin daha iyi bir altyazı tekniği olduğu mu öğretiliyor, bilmiyorum. Arka arkaya gelen şu üç altyazıya bakalım:

Bu yüzden her birinize bir
telefon hakkı vereceğiz.

Eşinize gece bir...

...arkadaşınızda kalacağınızı söyleyeceksiniz.

Yukarıdaki cümleler, bu yakınlarda vizyona girecek olan bir filme basılan altyazının ben değiştirmeden önceki hali. Önce, basit bir çevirmen savrukluğu sandım; ama bütün altyazı boyunca yukarıdaki türden aykırı bölmeleri görünce şüpheye düştüm: biri bu çevirmen arkadaşa doğrusunun bu olduğunu mu söylemiş acaba? Çünkü gerçekten öyleyse, ya bu yaklaşımın ardındaki mantık tamamen hatalı, ya da benim bunca yıldır altyazıya ilişkin bildiğimi sandığım her şey yanlış demektir.
Altyazı çevirisinde cümleyi nereden böldüğümüz önemlidir. Önüne konan yazıyı okumak için çok az vakti olan seyircinin, filmde neler olup bittiğini anlamasının tek yolu altyazının düzgün olmasıdır. Sadece çevirinin iyi olması yeterli olmaz. Tıpkı bu örnekte görüldüğü üzere, kelimeleri kafamıza göre böldüğümüzde, okuma kalitesini fena derecede bozabiliriz.
Şahsen, arka arkaya gelen yukarıdaki altyazılarda cümlenin çok kötü bölündüğünü tartışmaya bile gerek olduğunu sanmıyorum. İlk altyazı belki bir derece kabul edilebilir; ama iki ayrı parçaya bölünen ikinci cümle bence kesinlikle kabul edilemez. Zaten o yüzden, gözümdem kaçmış olabilecek birkaç tanesi hariç, filmde karşıma çıkanların hepsini tek tek değiştirdim:

"Eşinize gece...

...bir arkadaşınızda
kalacağınızı söyleyeceksiniz."

Bu konuyla ilgili daha önceden yazdığım blog yazısını buradan ve buradan okuyabilirsiniz.

Yorumlar