YUMURTALAR

İngilizcede çoğul olarak kullanılmasına rağmen Türkçeye çevirirken tekil olması gereken ifade biçimlerinden daha önce de bahsetmiştim. Çeviri belli bir formüle dayanmayan, konusu olduğu dillerin özelliklerine göre şekilde şekle girebilen bir iş olduğundan, aklıma geldikçe bu konudan bahsetmeye devam edeceğim.

“Don’t eat the eggs.” diyordu, çevirisini daha bugün bitirdiğim The Men Who Stare At Goats filminde.

“Yumurtaları yeme.” deyip geçebiliriz. Filmin hızlı akışı içinde, seyirci burada aslında bir yanlışlık olduğunu idrak edene kadar diğer altyazı ekranda çoktan görünmüş olur. Kimse de üzerinde düşünmez.

Metin üzerinde baktığımızda hiçbir sorun görünmüyor olsa da, bu cümlenin nerede geçtiğine, kimin kime söylediğine baktığımızda farklı bir durumla karşılaşmaktayız. Filmdeki söz konusu sahnede, çok sayıda insanın yemesi için hazırlanmış çok sayıda yumurta bulunmaktadır. Doğal olarak kişi başına bir, hadi bilemediniz iki yumurta düşmektedir. Filmin tadını kaçırmak istemediğim için söylemeyeceğim bir sebepten dolayı bu yumurtaların yenmemesi gerekmektedir.

Filmdeki karakterlerden biri diğerini yumurtalardan yememesi, veya yumurta yememesi için uyarmaktadır. İngilizcede çoğul olarak ifade edilmiş olsa bile, aynı cümleyi Türkçe olarak kurarken kimse kelimeyi çoğul olarak kullanmaz.

“Yumurta yeme.” veya diyaloğa biraz daha canlılık katmak istiyorsak “Sakın yumurta yeme.” diye çevirmek daha doğru olacaktır.

Yorumlar