ÇEVİRMEN OLMAK İSTEYENLER İÇİN ÇOK ÖNEMLİ MESLEKİ İPUCU

Profesyonel çevirmen olmak, sektörde tutunmak ve hayatını bu şekilde kazanmak isteyen arkadaşlar için bütün meslek hayatları boyunca çok faydasını göreceklerini düşündüğüm bir tavsiye vermek isterim.

Her ne kadar alanım dublaj ve TDK'nın o yılki keyfine göre bazen ayrı bazen birleşik yazılan alt yazı çevirisi olsa da, dil ya da sektör fark etmeksizin çevirinin her alanında geçerli olan bu mühim altın kuralı göz ardı etmez, tam aksine aklınızdan hiç çıkmayacak şekilde özümserseniz alanınızda aranan ve güvenilen bir çevirmen olma ihtimaliniz artacaktır. 

Yaptığınız çeviri size anlamsız kelime çorbası gibi geliyorsa o çeviri yanlıştır.

Hangi dilde ya da hangi alanda olduğu fark etmeksizin bu kural çevirinin her dalı için elbette ki geçerli olsa da ben örneklerimi yine en iyi bildiğim alandan vereyim.

Örneğin, bol vurdulu kırdılı, ajanlı casuslu bir filmin çevirisini yaparken adamlar "managing the assets in the field" gibi bir şey dediğinde siz bunu "sahadaki varlıkları yönetmek" şeklinde çevirip de bu lafta bir yanlışlık olduğunu fark etmiyorsanız profesyonel çevirmen olmak için kat etmeniz gereken çok uzun bir yol var demektir. Hiçbirimiz sözlük değiliz. Hiçbirimiz bu işi anamızın karnından kaynak dili ana dilimiz gibi konuşarak çıkmadık. Burada bahsedilen "asset" kelimesinin ajanları ifade ettiğini bilmiyor olmanız sorun değil; ama oraya çeviri diye "varlıkları yönetmek" yazıp da filmle hiçbir alakası olmayan bu lafta fena derecede yanlış bir şeyler olduğunu göremiyorsanız, işte bakın o sorundur.

Örneğin yine aynı bol vurdulu kırdılı, ajanlı casuslu filmde üst düzey yöneticilerden biri "I didn't make the call." dediğinde "Durduk yere hangi telefon konuşmasıymış ya bu?" demeden "Aramayı ben yapmadım." diye yazıyorsanız, burada kast edilenin "Kararı ben vermedim." demek olduğunu bilmediğiniz için değil ama yaptığınız saçma sapan çevirinin filmin genel gidişatı içinde çok yanlış yere konmuş kelebek gibi sırıttığını fark etmediğiniz için henüz profesyonel çevirmenliği bir meslek olarak benimsemeniz doğru olmaz demektir. 

Örneğin, hadi yine aynı filmden olsun, hayatta karşınıza çıkan fırsatlardan ve bu fırsatları değerlendirip değerlendiremediğinizden bahsedilen bir konuşmada filmin kahramanlarından biri "I blew that one." dediğinde "Onu patlattım." şeklinde bir karşılık yazar da, hani vurdulu kırdılı bir film olduğu için ilk başta hiç değilse filmle bağlantılıymış hissi verse de söz konusu konuşmanın bağlamı içinde düşünüldüğünde az önce bahsi geçen kelebeklerden farksız bir çeviri yaptığınızı fark edemezseniz, yine bu iş yürümez demektir.

Niyetim sosyal medyada isim yapmak için çeviri hatası avına çıkmış ergenler gibi "Aa bak burası yanlış olmuş. Bak şurası yanlış olmuş." diyerek egomu tatmin etmek değil. İşi gücü çeviri hatası yakalayıp sosyal medyada ifşa etmek olan böyle arkadaşlardan zaten yeterince var. Ayrıca hepimiz insanız ve hepimiz illa ki, hatta bazen en iyi bildiğimiz yerlerde bile hata yaparız. Ancak bu hatalar münferitmiş gibi durmuyorsa, yaptığınız işin her yerine yayılmışsa ve artık rahatsızlık vermeye başlamışsa kendinizi alelacele çevirmen ilan edip piyasada iş kovalamaya başlamadan önce biraz frene basmanız isabetli bir tercih olacaktır.

Yorumlar