Dur Sana Göstereyim

İngilizce, Türkçeyle kıyaslandığında kelimeleri çok daha cömertçe kullanan bir dildir. İngilizcenin kendi mantığı içinde baktığımızda, her kelime yerli yerine oturuyor olsa bile bunları Türkçeye çevirirken bazı kelimeler lüzumsuzlaşmış olabilir.

“Let me show you,” örneğine bakalım.

“Sana göstermeme izin ver.” gibi garabet bir çeviri  yapmayacağız elbette. Öncelikle, günlük kullanımda yeri olan, insanlara daha yakın gelen bir karşılık bulmalıyız.

“Dur sana göstereyim,” çok daha doğru bir çeviri olacaktır; çünkü İngilizce cümlede her ne kadar “let me” deniyor olsa da, gerçek anlamda bir izin isteme durumunun olmadığı gayet açık.

İlk garabete kıyasla bu ikinci cümle çok daha iyi bir çeviri olsa da, bence hâlâ biraz yapay.

Türkçede kelimeler İngilizcede olduğu kadar cömertçe kullanılmaz. Bunun en önemli sebebi, iyelik eklerimiz sayesinde öznelerin yüklem içinde gizli olmasından dolayı çoğu kez kullanılmasına gerek kalmamasıdır; ama tek sebep bu değil tabii.

İyi mi ediyoruz, kötü mü ediyoruz, orası ayrı bir tartışma bir konusu tabii ama Türkçe bir cümle içindeki bir kelime verilmek istenen anlama hiçbir şey katmıyorsa, o kelime gereksiz olarak kabul edilir. Bu, sadece edebi metinleri ilgilendiren elitist bir yaklaşım değil, günlük Türkçede uygulanan bir kuraldır.

İki kişi konuşurken, şimdiye kadar kaç kere “Dur sana göstereyim?” dediniz? Özellikle de kime göstereceğiniz açıkça belliyse?

“Dur göstereyim.” der geçersiniz.

Yorumlar