Yabancı Kelimelerin İçselleştirilmesi

Çevirdiğiniz metin içerisinde kaynak dile yabancı olan kelimeler kullanılmışsa ne yaparsınız? Örneğin İngilizce bir metinde Rusça, Çince, ya da Fransızca alıntılar varsa?

Bizim asıl amacımız çeviriyi yaptığımız dili kullanan hedef kitlenin kaynak metni eksiksiz anlaması olduğuna göre ilk tercihimiz kaynak metindeki kelimelerin kökenini fazla kurcalamadan anladığımız kadarıyla her şeyi çevirmek olabilir. Tabii burada en büyük sıkıntı, kaynak dildeki yabancı kelimeleri bizim ne kadar anladığımızdır. Sadece birkaç kelime söz konusuysa biraz sözlük karıştırarak, hatta bazen sözlüğe bile gerek kalmadan genel bağlamdan yola çıkarak çeviri yapabiliriz.

Ancak karşımıza birkaç basit kelime değil de uzun uzun kurulmuş cümleler çıkıyorsa, hem zaman kaybetmemek hem de sonuçta yanlış bir iş yapma riskini almamak için bu cümleleri hiç çevirmeden bırakabiliriz. Hatta kimi çevirmenler olaya biraz daha maddi açıdan yaklaşıp "Ben İngilizce çevirmeniyim. Çince kelimeler beni bağlamaz." yaklaşımı içinde olabilir ki yaptıkları işin durumuna göre haklı da olabilirler haksız da.

Ama şimdi, kaynak metinde anlaşılması çok zor olmayan birtakım yabancı kelimeler olduğunu ve teknik açıdan bakıldığında bunları çevirmenizin sorun olmadığını düşünelim. Yine de çevirmeli miyiz?

Belki; ama önce o yabancı kelimelerin o kaynak metne neden girdiğini anlamaya çalışmamız daha doğru olur. Örneğin klasik Rus edebiyatında konuşmalarını yarı Rusça yarı Fransızca yapan karakterlere sıkça rastlanır. Diyelim ki hem Rusçayı hem de Fransızcayı sular seller gibi biliyorsunuz. Yine de çevirmeli misiniz?

Kaynak metnin yazarı o yabancı kelimeleri kullanırken, hedeflediği okuyucuların bu kelimeleri anlamasına önem vermiş mi vermemiş mi? Örneğin, iki lafından birini Fransızca eden züppe bir Rus entellektüelinin her lafını Türkçeye çevirirsek, evet okuyucu her söyleneni anlamış olacaktır ama o karakterin Fransızca budalası bir entel olduğunu anlamayacaktır.

Ya da, ABD'de geçen ABD yapımı bir filmde karakterler İngilizce olmayan kelimeleri sıkça kullanıyorsa, yapımcıların, seyircilerin her söyleneni anlamamasını kasten istiyor olabileceğini de düşünmeliyiz. Sonuçta evet, her kelimeyi kökenine bakmaksızın Türkçeye çevirmek filmi Türkçe seyredenlerin her söyleneni çok daha iyi anlamasını sağlayacaktır; ama bakalım yapımcıların niyeti gerçekten de bu mu? Bütün karakterleri İngilizce konuşturarak kendi hedef seyircilerinin her şeyi çok net anlamasını sağlamak varken böyle bir yolu seçtiklerine göre belki de amaçladıkları başka bir şey vardır: örneğin o karakterin içinde bulunduğa ortama yabancı olduğunu vurgulamak istiyor olabilirler.

Tabii illa ki böyledir de demiyorum; sadece, çeviri konusundaki tercihlerimizi belirlerken konuya çok yönlü yaklaşmamız gerektiğini söylüyorum.

Yorumlar