BURADA BAŞKA BİR ŞEYLER DÖNÜYOR

Hangi mecra için yaptığınızdan bağımsız olarak, önünüze konan İngilizce metinde "There is something else going on here," diye bir cümle olduğunu düşünelim. Bunu nasıl çevirirsiniz?

Cümlenin tam Türkçe karşılığı muhtemelen: "Burada başka bir şeyler oluyor," olacaktır. İşinizi titizlikle yapan bir çevirmenseniz, asıl aktarılması gerekenin cümlenin kendisi değil taşıdığı anlam olduğunu savunuyorsanız kulağa daha hoş gelecek küçük bir değişiklik yapabilirsiniz:

Burada başka bir şeyler dönüyor.

Böylece cümlenin içinde geçtiği bağlama uygun olarak birtakım dolaplar döndüğünü daha iyi bir şekilde vurgulamış olursunuz. Çeviride neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirlemek haddime düşmese de, bunun en azından ilk seçenekten daha doğru bir çeviri olduğunnu söyleyebiliriz.

Şimdi bu cümlenin bir filmde geçtiğini, bunun da altyazı çevirisi olacağını varsayalım. Çevirimiz doğru, öyleyse bunun film altyazısı ya da roman olması fark eder mi? Çok olmasa bile bir şeyler fark eder.

Filmdeki karakter bu cümleyi sakin bir ortamda heceleri yaya yaya mı söylüyor, yoksa heyecanlı bir ortamda birdenbire ağzından mı çıkıyor? Karakter bu cümleyi söyledikten sonra sahne değişiyor mu? Hemen arkasından başka biri başka bir şey diyor mu?

Çevirdiğiniz cümlenin herkes tarafından okunması ve rahatça algılanması için ekranda kalması gereken bir süre vardır. "Okuyan okur, okumayana geçmiş ola" mantığıyla uzunca bir yazıyı çok kısa bir süre gösterip çekemezsiniz. Ya da, yazı kısa bile olsa, belli bir algılama süresini ki bu da bir saniyeden az olmamalıdır geçmeden yazıyı ekrandan çekemezsiniz. Çekerseniz anlaşılırlığı ciddi derecede zedelemiş olursunuz.

Çevirdiğimiz cümlenin herkes tarafından okunup algılanması için ekranda bir süre kalması şart; peki o zaman yazıyı ne kadar uygunsa o kadar uzun süre ekranda tutabilir miyiz? Maalesef bu her zaman mümkün olmuyor. Bizi sınırlayan bazı durumlar var. Cümlemiz fazla uzun olmadığından ekrana sığmama gibi bir sorunumuz yok, o yüzden bu kısıtı geçiyorum. Burada bizim asıl kısıtımız filmin temposuyla ilgili. Hızlı bir sahneyse, insanlar bu cümlenin hemen arkasından başka bir şey diyorsa, ya da bu cümle söylendikten hemen sonra filmde sahne değişerek bambaşka bir yere geçiliyorsa, o zaman çevirdiğimiz cümleyi ekranda gerektiği kadar uzun tutamayabiliriz; çünkü çevirimizin bir sonraki konuşmayla ya da sahneyle çakışarak zincirleme olarak senkronu bozması gibi bir sorunla karşılaşırız.

O zaman ne yaparız? Cümlemizi kısaltırız. Böylece ekranda kalması gereken süreyi azaltmış oluruz.

Cümleyi kısaltırken elbette ki aktarılan anlamda eksiklik olacaktır. Nizami olarak çevrilmiş bir cümleyle kısaltma yapılmış bir cümlenin aynı bilgiyi aktarması beklenemez. Ama, çeviriden çıkardığımız halde anlamın bütününü bozmayan kelimeleri bularak onları ayıklayabiliriz.

Örneğin:
Burada başka birşeyler dönüyor.
Başka bir şeyler dönüyor.

"Burada" kelimesini çeviriden çıkardığımız için seyircilerin bu filmi anlamayacağından korkmamıza gerek yok. Kaldı ki, günlük konuşma dilini düşünecek olursak bu kelimeyi sadece ekranda kalma süresiyle ilgili bir sorun yüzünden değil, ayrıca günlük konuşma diline uymayan bir yapaylık içerdiği için de atmamız gerekir. Çünkü genelde, mevcut durumla ilgili birtakım dolapların döndüğünden şüphelendiğimizde "Burada başka bir şeyler dönüyor," demeyiz. Burasının burası olduğu zaten belli olduğuna göre bu kelimeyi sarf etmeyiz bile.

Ama madem anlamı en doğru şekilde aktarmak istiyoruz, o zaman aslında başka bir seçeneğimiz daha var. Türkçe'ye uygunluğu açısından çok daha güzel duracağına inandığım bir seçenek: "Bu işin içinde bir iş var." diyebiliriz ki o zaman gerçek konuşma diline daha çok yaklaşmış oluruz. Ancak bu da, seyircinin yadırgayacağı cümleler kapsamına girebileceği için çevirmen açısından zor karar verilebilecek bir durum olabilir.

Yorumlar