çağırın bakalım geri gelecek mi

Bugün gazetede neredeyse yarım sayfalık kocaman bir ilan vardı. Türkiye pazarında adını şu son bir iki sene önce duyurmaya başlamış bir mağaza(lar zinciri) tüketicilerine ne kadar çok değer verdiğini göstermek istemiş.

IKEA, hatalı üretildiği anlaşılan dört yüz küsur PARODI marka cam vazoyu geri çağırıyormuş.

vazolar nasıl çağrılır? "gehgehgeh, gehvazogeh" desek gelirler mi acaba?

IKEA yöneticilerini tüketiciye kıymet verip alt tarafı bir cam vazo için koskocaman ilan verdikleri için takdir ediyorum, ama keşke aynı özeni İngilizceyi yalayıp yutmuş, muhtemelen de Amerika'da eğitim almış reklamcılarını seçerken de gösterseydi de, iyi bir şeyler yapayım derken Türkçeye bu kadar aykırı, Türkçeyi bu kadar çok bozan, horgören, ciddiye almadığını bas bas bağıran bir ilan vermeseydi.

İngilizcede bir üretici veya onu tüketiciyle buluşturan bir toptancı/perakendeci hatalı bir ürünü toplatırken "call back" ifadesini kullanabilir. Anadili İngilizce olan biri bu ifadeyi okuduğu/duyduğu zaman yadırgamaz. Ama bu ifadeyi alıp olduğu gibi Türkçeye çeviremezsiniz. Ortaya koyduğunuz, yeni uydurmaya çalıştığınız ifade biçiminin anadili Türkçe olan, dolayısıyla Türkçe düşünen insanlar için anlamlı bir şeyler çağrıştırıp çağrıştırmadığını düşünmek zorundasınız.

Her farklı dilin aynı zamanda farklı bir algılama ve düşünme yapısı demek olduğunun ayırdında değilseniz, çeviri yaparken önceliğinizin bu algılama sistemine aykırı düşmeyen bir metin çıkarmak olduğunu bilmiyorsanız, kafanıza göre bir şeyler yapmaya kalkışmadan önce hiç değilse bir bilene danışma zahmetine bile katlanmıyorsanız, aldığınız onca gösterişli diplomaya rağmen ortaya işte ancak bu kadar abuk subuk şeyler çıkartabilirsiniz.

Yorumlar