bütün bunlar sana ne hissettiriyor

Çeviri yaparken dikkat etmemiz gereken noktalardan biri de, çeviri bittikten sonra o cümlenin kulağımıza nasıl geldiği olmalıdır. Bu aslında sadece alt yazı çevirisi için değil, bütün çeviri türleri için geçerli bir kural olsa gerek. Hiç kimse, teknik olarak doğru anlamı veriyor olsa bile kulağa çok ters gelen cümlelerle dolu bir çeviri okumak istemez.

Örneğin "So how are you feeling about all of this?" cümlesine bakalım. Adam başka bir şehirde iş bulmuş, gitmek üzere. Sevgilisiyle konuyu tartışıyor. Sevgilisinin hislerini öğrenmek için öyle bir soru sormuş.

Çevirisine bakalım:

"Tüm bunlar sana ne hissettiriyor?" 

Çeviriyi, örneğin matematik gibi sadece teknik bir konu olarak görüyorsak, yukarıdaki çeviri doğru olmuş. Adam kıza, bu durum karşısında ne hissettiğini soruyor. Okuyunca anlaşılıyor mu? Evet, anlaşılıyor. Olmuş işte. 

Peki böyle bir çeviriye iyi çeviri diyebilir miyiz? Bence diyemeyiz. Türkçeye hiç uymayan, kulağa son derece ters gelen bir cümle. İnsan okuyunca yadırgıyor. Alt yazıysa seyrettiği filmden, düz yazıysa okuduğu metinden soğuyor. 

Bize, birebir aynı kelimeleri kullanmasa da okuduğumuz zaman aynı anlamı veren, biraz daha Türkçe bir çeviri lazım. Ben olsam, şöyle çevirebilirdim örneğin:

"Sen ne düşünüyorsun peki?"

Yorumlar