Kendimi İntihar Edeceğim

Şener Şen'in aklı beş karış havada bir adamı oynadığı efsanevi bir Türk filmi vardı. Ayşen Gruda'yla birbirlerine deli gibi aşıklardı ama kızın babası Münir Özkul evlenmelerine bir türlü izin vermiyordu. Ayşen Gruda o filmde sık sık tekrarlardı: "Kendimi intihar edeceğim vallahi." diye.

Söz konusu efsanevi film Gülen Gözler'le ilgili daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Ayşen Gruda o filmde söylediğinde hem yerinde hem de komik bir replikti; ama anlaşılan  o repliğin dalga  geçmek için söylendiğini fark edemeyip ciddiye alanlar olmuş. Arada sırada hâlâ, ciddi ciddi "Kendini intihar edeceğim." diyenlere rastlarım.

 İngilizce'de sık sık "He killed himself." veya "I will kill myself." tarzında kalıplara rastlanır. Elindeki işi bir an önce bitirmeye çalıştığı için ne yazdığına fazla dikkat etmeyen, ya da Türkçeyi çok iyi kullanamayan bir çevirmen "Kendini öldürdü." vs. şeklinde çevirir bunu. Hem dublaj hem de altyazı çevirilerinde sık sık rastlarım.

Kendini intihar etmek kadar ağır bir hata sayılmaz aslında. Hatta, en azından anlamsal açıdan biraz daha tutarlı olduğu bile söylenebilir. Yine de, özensiz çeviriler yüzünden dilimize giren yalan yanlış bir kalıptan başka bir şey değil bu. Türkçede insan kendi kendini öldürmez, intihar eder.

Kaynak metin "He killed himself." olarak geçiyorsa, çevirmenin en azından bir mazareti olduğunu söyleyebiliriz. Bazen gerçekten elimizdeki işi çok hızlı teslim etmemiz gerektiğinden ne yazdğımıza çok  dikkat etmeyebiliriz. Aslında en güzeli böyle hataları hiç yapmamak tabii ama hepimiz insanız, hata yaparız. Redaktörler zaten bunun için vardır.

Ancak, kaynak metinde "He committed suicide." olarak geçiyorsa, bunu "Kendini öldürdü." diye çevirmenin fazla bir mazereti olamaz. Çevirmen böylesine yanlış bir kullanımı içselleştirmiş demektir. Ne diyeyim, kolay gelsin.

Yorumlar

Cryogenix dedi ki…
Yazı için teşekkürler.

Bir de "kanıyorum" ve "kötü hissediyorum" gibi çevirilere değinseniz eminim çok faydalı olacak.

Önceki yazılarda yoktu yanılmıyorsam.

İyi çalışmalar :)
kerem özdural dedi ki…
Evet, "kötü hissetmek" beni de rahatsız eden bir kalıp. Ne yalan söyleyeyim, zaman zaman ben de kullanıyorum ama hoşuma giderek değil.

Bununla ilgili bir örneğe denk geldiğimde yazmaya çalışacağım.

"Kanıyorum"la ilgili bir şeye rastladığımı hatırlamıyorum. Ne şekilde kullanıldığını yazabilir misin?
Cryogenix dedi ki…
Kanıyorum, kanıyorsun tarzı ifadeleri özellikle eskiden dublaj çevirilerinde görürdüm.

Bleed fiilini karşılamaya çalışırlardı böyle, eminim görmüşsündür, çok eleştirilmişti zamanında internette :)

"Kanıyorsun, bir doktoru görmelisin". (bu arada, bir doktoru görmek... vs.)
kerem özdural dedi ki…
Tamam, nedense sadece "kanmak" kökünden gelen bir fiil olarak düşündüğümden "kanıyorsun"un "kanamak" anlamında kullanıldığını aklıma gelmedi. Haklısın, bu da vahim hatalardan biri aslında. Bir ara buna da değineyim :)