Özel İnsan

Souce Code filminin sonlarına doğru, esas oğlan, “Gotta go…  save the world.” diyor.   Esas kız akabinde, dünyayı kurtarmaya giden esas oğlan için: “I knew he was a keeper.” diyor.

Seyrettiğim bir altyazıda, kızın lafı, aklımda kaldığı kadarıyla “Onun duygularını saklayan biri olduğunu biliyordum.” şeklindeydi. Kelimesi kelimesine aynı olmasa da, benzer bir şeydi.

Bazen, bir kelimenin hangi anlamda kullanıldığını bilmeyiz; ama cümlenin gelişinden bir tahminde bulunuruz. Bulunduğumuz tahmin bize o kadar doğru gelir ki, kontrol etme ihtiyacı duymayız. Bu filmde de aynen böyle olmuş, işte. Çünkü konuya baktığınızda, bu diyalog aslına yerine oturuyor. Esas kız bu gerçekten böyle demiş olsa seyircinin yadırgayacağını sanmıyorum.

Ancak, oradaki “keeper” kelimesi, “duygularını saklayan” anlamına gelmiyor.  “Elden çıkartmak istemediğiniz, saklamak istediğiniz şey” anlamına geliyor. Özellikle argo kelime ve deyimlerde çok işime yarayan urbandictionary bu konuda gayet aydınlatıcı:

“something worth keeping”

Tabii kelimenin doğru sözlük anlamını bulmak işin sadece yarısı. Bunun bir de altyazı kısmı var.  "“Onun duygularını saklayan biri olduğunu biliyordum.” cümlesi sadece anlam açısından değil, uzunluk açısından da yanlış. Bize, altyazıya uygun, konuşmayla senkronize ve kolayca okunabilen bir çeviri lazım.

Bu filmin sinema çevirisini ben yapmıştım. O zaman şöyle bir çözüm bulmuşum: 

Özel olduğunu biliyordum.

Yorumlar

Cryogenix dedi ki…
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Cryogenix dedi ki…
Ben bu gibi durumlarda işi hep sağlamaya vurmayı deniyorum, acizane.

Keeper kelimesinin anlamını bilmeseydim, düşüncelerini saklayan, ketum gibi bir anlam aklıma gelebilirdi. Ancak İngilizcede "düşüncelerini saklayan" demek yerine "keeper" kelimesinin kullanıldığı bir örnek aklıma gelmeyeceği için, burada bir tuhaflık var deyip araştıracaktım muhtemelen.

Bağlama ters gelen ifadelerden şüphelenip onları araştırma konusu vardı önceki yazılarda. Bu yazıdaki çok daha çetrefilli. Bir terslik yok gibi görünmesine rağmen şüphelenebilmek. Onun için de dile ve dilin kitaplar vs. dışındaki dinamik kullanımına hâkim olmak gerek herhalde.

Yazı için teşekkürler :)