FRAGMAN ÇEVİRİSİ

Koca filme kıyasla en kalabalığının içinde 30 – 40 diyalog bulunan fragmanların çevirisi daha kolaymış gibi görünebilir; ama bence fragman çevirisi film çevirisinden daha zordur.

Bir filmi çevirirken, insanların ne hakkında konuştuklarını bilerek çeviri yaparsınız. Filmin başını ve sonunu bilirsiniz, olayların nereye bağlanacağını bilirsiniz. Bu yüzden de aslında çevirisini yapmak daha kolaydır.

  Oysa fragman çevirisi biraz daha dikkat ister; çünkü karakterlerin ne demek istedikleri her zaman çok açık bir biçimde belli olmayabilir. Örneğin, geçenlerde çevirisini yaptığım Sex and the City 2 filminin fragmanında, karakterlerden biri “I made it. I never make it.” diyordu.

Sadece, karakteri bu cümleyi söylerken görüyorsunuz. Neyi kastettiğini, neyi yaptığını ya da yapmadığını; veya kelimeyi mecazi anlamda kullanıp kullanmadığını bilmiyorsunuz. Bu diyaloğun hemen öncesinde karakterin sanki bir yere gelirmiş gibi olduğu anlık bir sahne daha vardı. Ancak fragmanlar yanıltıcı olabilir. Gördüğünüz o sahnenin diyalogla hiçbir alakası bile olmayabilir.

  Sonuçta yaptığınız şey biraz tahmine bile kalabilir. Ben, karakterin bir yere yetişebilmesiyle ilgili bir durumdan bahsettiğini varsaydım. Çeviriyi de ona göre yaptım. Doğru olabilir de olmayabilir de; filmin tamamını görmeden karakterin aslında neyi kastettiğini asla bilemeyiz.

  O yüzden de bence fragman çevirisi yapmak aslında daha zor.

Yorumlar