Peynir demeyin

Bazen dublaj filmlerde kulağıma çarpıyor: fotoğraf çekilirken birisi "Peynir deyin" deyiveriyor. Genellikle de sahneyle hiçbir alakası olmayan, seyircinin pek bir anlam veremediği, nereden çıktığı belli olmayan bir laf.

Aslında nereden çıktığıyla ilgili bir sorun yok. Tabirin İngilizcesi "Say cheese" fotoğraf çekimlerinde çok yaygın olarak kullanılır. Genel kabıl edilen görüşe göre, "cheese" kelimesini telaffuz ederken ağız gülümsermiş gibi bir şekil aldığı için fotoğrafçılar fotoğrafını çekecekleri kişiye "say cheese" dermiş, onlar da "cheese" derken gülümsermiş.

Ayna karşısında denemişliğim vardır, o kadar "cheese" dedim ağzım bir türlü gülümser vaziyete gelmedi; ama kabul ediyorum, kelimenin telaffuz biçiminden olmasa bile yaptığım işin saçmalığından dolayı gülümsedim. Aynı şeyi kelimenin Türkçe karşılığı olan "peynir"le denedim, yine güldüm; ama yine yaptığım şeyin saçmalığından dolayı. Sonra, bir tanıdığımın bir keresinde bana bizim aslında "patates" dememiz gerektiğini söylediğini hatırladım. Bir de patatesle denedim. Sonuç aynı: güldüm ama yaptığım şeyin saçmalığından dolayı.

Peki ister filmde olsun ister başka bir mecrada, "say cheese" tabiriyle karşılaştığımzda ne yapmamız gerekir?

Söylerken ağızda gerçekten de gülümsüyormuş gibi bir görüntü bırakan bir kelime arayabiliriz; ama doğrusunu isterseniz, ağzı büzerek konuşmayı marifet sanan yepyeni bir neslin gümbür gümbür geldiğini düşününce bu bana çok zor ve biraz da boş bir çabaymış gibi geliyor.

Ya da, "say cheese" derken maksat neyse doğruca o maksada yönelebilir, "gülümseyin" diye çevirebiliriz.

Yorumlar